Merkezi yönetim bütçe gelirleri ocak-kasım dönemi itibarıyla 7 trilyon 793 milyar 286 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılı Ocak-Kasım dönemi vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre %62.5 oranında artarak 6 trilyon 597 milyar 109 milyon TL oldu.
Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre, geçici vergi döneminden kaynaklı olarak Gelir Vergisi’nde %117.9, enflasyondaki yükselişten kaynaklı olarak dahilde alınan KDV’de %101.5 ve banka ve sigorta muameleleri vergisinde %133.3 artış sağlandı. Buna karşılık kurumlar vergisi yıllık bazda %30.5 gerileyerek 185 milyar 64 milyon TL’ye indi.
VERGİ TAHSİLAT HEDEFİNİN %89’U GERÇEKLEŞTİ…
11 ayda vergi türleri itibarıyla gerçekleşen vergi tahsilat tutarları, bu tutarların toplam vergi gelirleri içindeki payı ve geçen yılın aynı dönemine göre gerçekleşen tahsilat artışlarını gösteren tablo aşağıdaki gibidir.
On bir ayda vergi gelirleri hedefi %89.1 oranında gerçekleşti. Katma Değer Vergisi’nin toplam vergi gelirleri içindeki payı %31.98’dir. Ocak-kasım kümülatif vergi gerçekleşmelerinde dolaylı vergilerin payı %65.35 ve dolaysız vergilerin payı ise %34.65’tir.
Bütçede 2024 yılı kurumlar vergisi tahsilat hedefi 1 trilyon 275 milyar 718 milyon TL olarak belirlenmiş iken 11 ayda 870 milyar 301 milyon TL tahsilat yapıldı. Kurumlar vergisi tahsilat hedefindeki bu büyük sapma, ekonomik daralma ile birlikte enflasyon düzeltmesi nedeniyle öz varlığı güçlü şirketlerin vergi ödememesi nedeniyle gerçekleşti. Merkezi yönetim bütçe gelirlerinde en çok dikkat çeken tahsilat kalemleri, %119.8 artarak 611.7 milyar TL’den 1 trilyon 344 milyar 306 milyon TL’ye yükselen Gelir Vergisi, %57.5 artarak 811.5 milyar TL’den 1 trilyon 278 milyar 384 milyon TL’ye yükselen Özel Tüketim Vergisi, %97.7 artışla 456.6 milyar TL’den 903 milyar 566 milyon TL’ye yükselen Dahilde Alınan Katma Değer Vergisi ve %42.2 artarak 848 milyar TL’den 1 trilyon 205 milyar 966 milyon yükselen İthalde alınan Katma Değer Vergisi oldu.
TARİFE YAPISI, ÜCRETLİLERİ REKORTMEN YAPTI!
Bütçede Gelir Vergisi için konulan 1.188.853 milyon TL tahsilat hedefi aşıldı. 11 ayda toplam 1.344.306 milyon TL Gelir Vergisi tahsilatının %93’ü olan 1 trilyon 247 milyar TL kaynakta kesinti (stopaj) yoluyla alındı. Bu kesintiler içinde en büyük pay; çalışanların ücretlerinden kesilen gelir vergisine ait. Gelir İdaresi Başkanlığı 2023 yılı Faaliyet Raporu’nda yer alan Muhtasar Beyanname özetlerine göre; 2023 yılında kaynakta kesinti yoluyla tahsil edilen 720 milyar 208 milyon TL’nin 448 milyar 832 milyon TL’si yani %62.3’ü çalışanların ücretlerinden kesilen gelir vergisinden oluşuyor. Aynı oranı 2024 yılının ilk 11 ay tahsilat gerçekleşmelerine uyguladığımızda; 1 trilyon 247 milyar 84 milyon TL’nin 776 milyar 933 milyon TL’si çalışanların ücretlerinden kesilen Gelir Vergisi rakamı olarak ortaya çıkıyor. Bu rakam aynı zamanda genel vergi gelirlerinin %11.77’sine tekabül ediyor. Bu rakam, ilk 11 ay itibari ile toplam kurumlar vergisinin (870 milyar 301 milyon TL) çok az gerisinde kalmakla birlikte, yıl sonu itibari ile kurumlar vergisini yakalayacak! Geçen yıl, 1 milyon 143 bin kurumlar vergisi mükellefinden 454.000’i zarar beyan etmişti. Yani Türkiye, çalışanların kendilerini çalıştıranlardan daha çok vergi ödediği bir ülke. Bunu ben söylemiyorum, hem rakamlar hem de Meclis’e sunulan etki-analizi raporlarında; Türkiye’de efektif kurumlar vergisi oranını %10 olarak dikkate alarak hesaplama yapan iktidar söylüyor.
Efektif kurumlar vergisinin %10 olduğunu kabul edenler; asgari ücrete vergi istisnasını matrahtan indirim şeklinde değil, vergi indimi şeklinde uyguluyor. İlk dilim vergi oranını %15’ten başlatıyor, tarife dilim rakamlarını yasa gereği yeniden değerleme oranı kadar artırmak gerekiyor iken buna uymuyor. Şu anda ilk dilimde yer alan 110.000 TL, 290.000 TL olmalı idi. Emek gelirlerinin sermaye gelirlerine oranla daha düşük oranda vergilendirilmesini ifade eden ”ayırma kuramı”nı kerhen uygulayan iktidarın uyguladığı Gelir Vergisi tarifesine göre; 3 milyon TL gelir elde eden tüccar ile ücretli arasındaki vergi farkı sadece 23.200 TL. Bu adaletsizliklerin ortadan kaldırılması için kaç bahar geçecek belli değil.