Sağlık ve eğitim alanında Türkiye’de birçok ilke öncülük yapan Başkent Üniversitesi kurucusu, bilim insanı Prof. Dr. Mehmet Haberal, tarım ve hayvancılıkla da örnek çalışmalara imza attı. Özellikle organik tarım ve hayvancılığın “Türkiye’nin milli güvenlik sorunu” kadar önemli olduğunu belirten Haberal, bu konuda öncü çalışmalara yıllar önce başlamış.
GIDA SAVAŞLARI KAPIDA
Haberal’ı; ameliyatlardan sonra kimi zaman tarlalarında, kimi zaman son derece modern bir biçimde yaptırılan mandırasında görebilirsiniz.
Haberal, “Hangi çağda yaşarsak yaşayalım tarımdan vazgeçemeyiz. Aksine nüfus artışı devam ettikçe, iklim şartları değiştikçe tarım daha çok önem kazanıyor” dedi.
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin bütçelerinden tarıma yüzde 40 pay ayırdığına dikkati çeken Haberal, 2050 yılında dünya nüfusunun 9.5 milyara ulaşacağını, günümüzde 1 milyar insanın açlıkla karşı karşıya olduğunu belirtti ve şunları söyledi:
“Bu tablo karşısında ülkelerin tarımdaki verimi en az yüzde 60 artırması gerekiyor. Eğer tarımdaki verimi önümüzdeki 30 yıl içinde artıramazsak dünya gıda savaşlarıyla karşı karşıya kalacak. Bunları, tarımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak için söylüyorum. Bu güzel coğrafyada dört iklimi yaşıyoruz. Üç tarafımız denizlerle çevrili. Türkiye; meyvede, sebzede, tahılda ve özellikle hayvansal ürünlerde son derece önemli bir ülke. Onun için üzerimize düşeni yapmak durumundayız.”
NEDEN TARIM VE HAYVANCILIK
Prof. Dr. Haberal’ın sağlık, eğitim alanındaki başarıları biliniyor. Üniversiteyi kurdu, binlerce öğrenciye eğitim-öğretim olanağı sağladı. Hastane kurdu, şifa dağıttı. İşsizlere istihdam sağladı. Başarıları ile dünya onu ayakta alkışladı. Organ nakli başta olmak üzere sağlık alanındaki ilklere attığı imzalar ona dünyada büyük ödüller kazandırdı. Haberal, tarım ve hayvancılık ise Açkar Süt Dünyası’nı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Enstitüsü’nü kurdu.
Prof. Dr. Haberal, tarım, hayvancılık konusuyla ilgilenmesinin nedenini de şöyle açıklıyor:
“Ülkemiz, gıda, tarım ve hayvancılık gibi halkın sağlığı ve bekası bakımından çok önemli ve uzun dönemli önlemlerle düzenlenebilecek sorunlarla karşı karşıya. İthalata bağımlılık çok üst düzeylere ulaştı. Bu bağımlılık, tohum üretimi ve kullanımı dahil birçok alanda sürdürülebilirlik sorunları yaratmakta. Başkent Üniversitesi kapsamında Gıda, Tarım ve Hayvancılığı Geliştirme Enstitüsü’nün kuruluş amacı çalışma alanlarında eğitim-araştırma-geliştirme ve bilimi yayma, insan sağlığının iyileştirilmesine, insan ve çevresel haklarının geliştirilmesi ve korunması olarak belirlendi.”
Mandırada hayvansal üretimi geliştirmek için çalışıyor.
Doğal ürünler hastanede üniversitede tüketiliyor
Organik tarım ve hayvancılık alanında çalışmalar yürüten Mehmet Haberal, Atatürk’ün 9 Haziran 1923 yılında söylediği “Çiftçilik milletimizin hayatı, serveti, kudretidir” sözünü anımsattı.
Başkent Üniversitesi kuruluşu olan süt ürünleri fabrikasını 7 Kasım 2005 tarihinde Ankara’nın Kazan İlçesinde faaliyete geçiren Haberal, kuruluşun, Avrupa standartlarında üretim yapabilecek nitelikte modern donanımlı bir yapıya sahip olduğunu belirtiyor.
Haberal, “İşletmede; süt, beyaz peynir, kaşar peyniri, yoğurt, süzme ve çömlek yoğurt, ayran, tereyağı, kaymak, tulum peyniri çeşitleri, dil peyniri, örgü peyniri ve patentli ürünümüz olan minci peyniri üretimi yapılıyor” diyor.
Tarlalarında soğandan patatese değişik ürünler yetiştiren, meyve bahçeleri bulunan Mehmet Haberal, yetiştirdiği doğal ürünlerin bir kısmı hastane ve üniversitesinde tüketiliyor. Dahası, baba mesleği olan fırıncılığı da sürdürüyor.