Emekçinin gözü pazarlık masasında – Sosyal Güvenlik Haberleri

Tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun. Emekçiler 2022 yılında yüzde 64,27, 2023’te yüzde 64,77, 2024 yılında da yüzde 44,38 enflasyonun ardından mart ayı itibarıyla yıllık yüzde 38,10 enflasyon ile karşı karşıya kaldı. Enflasyon emeklilerin yanı sıra en çok işçi ve memurun alım gücünü olumsuz etkiledi. Emekçilerin düşen alım gücünü telafi etmek için ücret zammı şu an gündemlerindeki en önemli konu.
SORULARINIZ İÇİN: [email protected]
Ücret zammının ayrıntılarına geçmeden önce emekçilerin içinde bulunduğu tabloyu özetlemek istiyorum. Önce bardağın dolu tarafı ile başlayalım. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) önceki gün açıkladığı işgücü istatistiklerine göre, mart ayı itibarıyla işsizlik oranı yüzde 7,9’a, işsiz sayısı da 2 milyon 807 bin kişiye düştü. İşsizlik oranı 2005 yılından bu yana en düşük seviyeye geriledi. İşsiz sayısı ise 2014 yılı haziran ayından bu yana en düşük seviyeyi gördü. İşsizlik oranı 2020 yılı temmuz ayında yüzde 14,1 ile en yüksek seviyeye ulaştıktan sonra düşmeye başladı. Geçen yılın mart ayında yüzde 8,7 olan işsizlik oranı bu yılın mart ayında yüzde 7,9’a indi.
Dar anlamda işsizlik göstergelerindeki bu olumlu tabloya rağmen, geniş anlamda işsizlik olarak adlandırılan atıl işgücü yüzde 28,8 ile tarihin en yüksek noktasına ulaştı. Atıl istihdamın içinde işsizlerin yanı sıra zamana bağlı eksik istihdam ve herhangi bir işte çalışmayan potansiyel işgücü de yer alıyor. DİSK Araştırma Merkezi’ne göre, geniş anlamda işsiz sayısı son bir yılda 2,2 milyon kişi artarak 11,7 milyon kişiyi buldu. Bunların içinde çalışmaya hazır ancak iş aramaktan vazgeçmiş 5,3 milyon kişi de bulunuyor. Geniş tanımlı işsiz sayısında son iki yıldaki artış 3,4 milyon kişiye ulaşıyor. 2023 yılı mart ayında geniş tanımlı işsiz sayısı 8,3 milyon kişi idi.
EMEĞİN MİLLİ GELİRDEN ALDIĞI PAY YÜZDE 37,9
Emeğin milli gelirden aldığı pay işgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içerisindeki payına göre hesaplanıyor. 2016 yılında yüzde 36,3 olan ücret ödemelerinin gayrisafi katma değer içerisindeki payı 2021 yılında yüzde 30,0’a, 2022 yılında ise yüzde 26,3’e düştü. 2023 yılında toparlanan ücret ödemelerinin gayrisafi katma değer içerisindeki payı yüzde 32,5 oldu. 2024 yılında ise bu oran yüzde 37,9 olarak gerçekleşti.
KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILIM ORANI YÜZDE 35’İN ÜZERİNE OTURDU
Türkiye kadınların işgücüne katılım oranı bakımından dünya ortalamasının hayli altında bulunuyor. OECD ülkelerinde ortalama yüzde 53,2 olan kadınların işgücüne katılım oranı Türkiye’de 1990 yılında yüzde 33,9 iken 2000 yılında yüzde 26,5’e kadar düştü. 2010 yılında yüzde 27,4 olan kadınların işgücüne katılım oranı 2022 yılının ortalarından itibaren yüzde 35’in üzerine çıktı. 2024 yılı mart ayında yüzde 37,1’i gören oran bu yıl gerileyerek yüzde 35,7 oldu. Geçen yıla göre düşüş olmakla birlikte olumlu yönünden bakarsak 2022 yılından beri kadınların işgücüne katılım oranı 2022 yılından beri yüzde 35’in üzerinde seyrediyor. Türkiye’nin gerçek kalkınma potansiyelini değerlendirebilmesi için bu oranın OECD ortalamasına yaklaşması gerekiyor. İşgücüne katılım oranı erkeklerde yüzde 70’in üzerinde seyrediyor.
KAMU İŞÇİLERİNİN TOPLU SÖZLEŞME MARATONU SÜRÜYOR
Kamu işçilerinin 2025-2026 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ediyor. Geçen hafta ikinci toplantı gerçekleştirildi.
2023 yılında imzalanan toplu iş sözleşmesinde kamu işçilerinin en düşük brüt ücreti 15.000 TL’ye çekildikten sonra ilk 6 ay için yüzde 45 zam yapılmıştı. Böylece en düşük işçi ücreti 21.750 TL’ye çıkartıldı. İkinci 6 ayda yüzde 15, sonraki 6’şar aylık dönemlerde ise yüzde 10 oranında zam yapıldı.
TÜRK – İŞ ve HAK – İŞ bu yılki toplu sözleşme görüşmelerinde en düşük brüt ücretin günlük 1.800 TL’den aylık 54.000 TL’ye çıkartılmasını, bunun üzerine ilk 6 ay yüzde 50 oranında, sonraki 6’şar aylık dönemlerde ise yüzde 25 oranında zam yapılmasını talep etti.
Kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi görüşmeleri yaklaşık 600 bin işçiyi kapsıyor.
SIRADA MEMURLAR VE ÖZEL SEKTÖR İŞÇİLERİ VAR
Memurların 2026 – 2027 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri ise ağustos ayında yapılacak. Memur sendikaları 2024 ve 2025 yıllarında yaşanan yüksek orandaki enflasyon karşısında düşen memurların alım gücünü telafi etmenin yanı sıra refah artışı sağlanmasını talep ediyor. Memurların taleplerinin başında 2022 yılında 8.077 TL ile başlayan, günümüzde 16.043 liraya ulaşan seyyanen zammın emekli aylıklarına da yansıtılması geliyor. Seyyanen zam emekli aylıklarına yansıtılmadığı için memurların çalışırken aldıkları maaş ile emekli aylıkları arasındaki makas çok açıldı.
Geçmişte memurların emekli aylığı çalışırken aldığı maaşın yaklaşık yüzde 75’i seviyesinde oluyordu. Bunun istisnasını örneğin öğretmenlerin ek ders ücretlerinde olduğu gibi yan ödemeler oluşturuyordu.
Bugün en düşük emekli memur aylığı en düşük memur maaşının yüzde 45’ine gerilemiş durumda. Pek çok meslekte çalışırken alınan maaşla, emekli olunca ele geçen para arasında büyük uçurumlar oluştu. Öyle ki, bu durum memurların emekli olma kararlarını ertelemesine yol açtı.
Özel sektörün en büyük toplu iş sözleşmesi görüşmeleri de sonbaharda başlayacak. Yaklaşık 300 bin işçiyi kapsayan ve Türkiye’nin en büyük ihracatçı kuruluşlarının yer aldığı MESS Grup toplu iş sözleşmesi ile işçilerin 2025-2027 yıllarını kapsayan ücret zamları belirlenecek.
Toplu iş sözleşmesinden yararlanamayan milyonlarca işçinin gözü kulağı da asgari ücrete temmuz ayında ara zam haberlerinde olacak. İlk üç aylık dönemdeki enflasyon yüzde 10,06 olarak gerçekleşti. Bu nedenle asgari ücrete ara zam konusunda şu an bir hazırlık veya beklenti bulunmuyor. Ancak, enflasyonda ani bir sıçrama olursa ara zam konusu kaçınılmaz hale gelebilir.
Asgari ücrete ara zam ortalama ücretle çalışan sendikasız işçiler için de ara zam anlamına geleceği için milyonlarca işçiyi ilgilendiriyor.