Tunceli Belediye Başkanı DEM Parti’li Cevdet Konak ile Ovacık Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Sarıgül, ‘Terör örgütüne üye olma’ suçlamasıyla yargılandıkları davada 6 yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırıldı. Belediye başkanları hakkında hazırlanan iddianamede; terörist cenazesi, yapımı devam eden Pembelik Barajı’ndaki gösteri ile birçok izinsiz eylem ve yürüyüşe katıldıkları iddiaları yer almıştı. Yaklaşık 9 yıllık kovuşturma neticesinde gizlik tanık ve uydurma ifadelerle cezaya çarptırıldığını söyleyen CHP’li başkan Mustafa Sarıgül, kayyum atamak için zemin hazırlandığını ifade etti.
“MADEN ARAYIŞLARINA KARŞI HALKI BİLGİLENDİRMEM ÖRGÜT TALİMATI OLARAK NİTELENDİRİLMİŞ”
2013 yılında başlatılan ve 9 yıllık bir kovuşturmanın sonucunda 2022 yılında açılan bir davanın yeni sonuçlandığını belirten Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, “Ben bir iki davaya da girdim ama davada iddia edilen konuların tamamı yalan. Suçlamalardan biri terörist cenazesine katılmak iddiası. Söz konusu cenazeyi şöyle hatırlıyorum. Ovacıkta herkesin tanıdığı bir ailenin fertlerinden biri 17 yaşında dağa gidip hemen öldürülmüştü. Babası da kendi halinde bir arkadaşımız ve akrabamızdı 3 bin nüfuslu ilçede 5 bin kişi bu cenazeye katıldı. Hatta O dönemde yetkili birileri beni arayıp bölgenin güvenlik açısından sıkıntılı olduğunu belediye tarafından defin işlemlerinin yapılmasını söyledi. Bizde bunu yaptık Sonrasında ise deniliyor ki ‘3 gün 40 gün vs sonra evine gitmişsin’ 3 günlüğü 40 günlüğü bizde aileye taziye gidilir ölen ölmüş ailesine gidiyoruz. Rutin bir gelenek ve bu tip günlerde bulunmamak belediye başkanı için önemli bir ayıp bile sayılır O zaman hakime de söyledim, siz benim dostum olsanız bir akrabanız hangi sebeple olursa olsun ölse ben size taziyeye gelsem bu benim sizle olan ilişkimle olan alakadır. Cevizlidere bölgesinde maden şirketlerinin maden arayışlarına karşı halkı bilgilendirmemi örgüt talimatı olarak nitelendirmişler. Abdullah Öcalan’a özgürlük kampanyasına katılmakla suçlanmışım ancak oda yalan geçmişte hasta tutsaklara özgürlük diye bir kampanya vardı ve palavra meydanında aylarca süren imza standı kurulmuştu. Eğer bu yasaksa o standın kurulmasına neden izin verildi? Her şeyden önemlisi benim 10 yıldır bir örgüt üyesi olma ihtimalim varsa 5 yıl belediye başkanlığım geçti devletin valisiyle, emniyetiyle, jandarmasıyla herkesle oturup kalktım, beraber iş yaptık, bayramlaşmalara gittim. Sen biliyorsun o zaman neden müdahale etmiyorsun? Ortada bir örgüt kalmamış ama biz örgüt üyesi çıkmışız. Böyle saçma sapan gizli tanıklar ve uydurma ifadeler var. Mahkeme sürecinde bunların hepsinin yalan olduğuna dair mahkeme heyeti de kanaat getirmişti. Ama nedense acele bir şekilde savunma alınmadan mütalaa hazırlanarak örgüt üyeliğinden ceza verildi. Bu cezayı vererek Cumhuriyet Halk Partisi teröristleri aday gösteriyor, atılan kayyumları siyasi olarak göstermemek ve bunu normalleştirmek için böyle bir yönteme başvuruyorlar” diye konuştu.
“DOĞAYI TAHRİP EDECEK PROJELERE KARŞI MÜCADELE VERDİK, ÖRGÜT ÜYESİ SAYILDIK”
Görev yaptığı dönemden bu yana doğaya zarar verecek projelere karşı hep mücadele ettiğini belirten Sarıgül sözlerine şöyle devam etti;
“Mahkeme sürecinde bunların hepsinin yalan olduğuna dair mahkeme heyeti de kanaat getirmişti. Ama nedense acele bir şekilde savunma alınmadan mütalaa hazırlanarak örgüt üyeliğinden ceza verildi. Bu cezayı vererek Cumhuriyet Halk Partisi teröristleri aday gösteriyor, atılan kayyumları siyasi olarak göstermemek ve bunu normalleştirmek için böyle bir yönteme başvuruyorlar. Diğer hali ile Ovacık özelinde şöyle de bir durum var, geldiğimiz dönemden bu yana ilçemizdeki doğayı tahrip edecek madenlere, HES projelerine karşı çok büyük mücadeleler verdik Benim dönemimde doğaya zarar verecek çalışmaların ÇED raporlarında olumsuz sonuçlanmasında maden şirketlerinin hoşuna gitmemesi ve bunun önünü açmak için şahsıma karşı böyle bir süreç işletildiğini düşünüyorum. Her zaman doğaya zarar verilmesine karşı ilçede etkili ve kalabalık paneller, etkinlikler yaptık. Bunlara dikkat çekmek için mitingler konuşmalar yaparak ilçe halkımızı bilinçlendirdik. STK’larla ortak hareket ederek ortak mücadele duygusunu pekiştirdiğimiz ve doğayı korumanın inançsal açıdan da önemine dikkat çekmemizden dolayı ilçe halkını hep birlikte hareket etme duygusu oluşturduk. Munzur gözelerinde yapılmak istenen ve doğal güzelliklere zarar verecek olan çalışmalara müdahale ettik. Bunların sonucunda bir anda terör örgütü üyesi sayıldık.”
“KAYYUM HAZIRLIĞININ YAPILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
İlçede tüm sol-sosyalist hareketleri kısmen de olsa temsil ettiklerine dikkat çeken CHP’li Sarıgül, “Kendi ölçeğimizdeki diğer ilçelerden bizi ayıran özelliklerden biri bu. İkincisi burası Munzur su gibi çok önemli bir su kaynağına sahip olan yaz ve kış turizmiyle dikkat çeken bir yer. Nereden bakarsanız bakın kendi ölçeğinden kat be kat değerli olan yine kendi ölçeğinden çok daha fazla doğal güzelliğin olduğu bir ilçede anadilini iyi kullanan inançlarına bağlı doğasını ve tüm canlıları evlat gibi koruyan bir belediye başkanını görevden almak için içi boş suçlamalarla verilen cezanın sonucunda ilçeye bir kayyum hazırlığının yapıldığını düşünüyorum. Valiliğin aceleci bir tavırla mahkemeden davayla ilgili bilgi isteyip bir hazırlık yönünde olduğuna dair söylemler var. Bizde bu tip cezaların kayyuma zemin oluşturmak için özellikle örgüt üyeliği üzerinden bir cezalandırma yapılmak isteniyor. Örgüt üyeliği nitelik açısından ağır bir suç olduğu için kayyumun da atanması zorunlu haldir gibi de düşünmüş olabilirler” ifadelerini kullandı.