ALİ MACİT
Youtube kanalındaki bir ifadesi nedeniyle “devlet kurumlarını ve organlarını aşağılama”, “yanıltıcı bilgiye yayma” suçlamalarıyla önceki akşam gözaltına alınan SÖZCÜ TV programcısı, gazeteci Özlem Gürses tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi Mahkeme Gürses için ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı kararı verdi. Gürses, serbest bırakıldıktan sonra gazetecilere “Bu bir akıl tutulmasıdır” diye açıklama yaptı.
Ödül verilecekti
Gece 4’te Ankara’dan İstanbul’a getirilen Gürses’in ifadesi yaklaşık 7 saat sonra başladı. Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde ifadesi alınan Gürses, savcılığa sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından Gürses’i, tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Öte yandan nöbetçi savcı, tutuklama talebinde Adalet Bakanlığı’nca izin alındığını ifade etti. Gürses cuma sabahı itibariyle SÖZCÜ TV’deki yayınının ardından annesiyle beraber ODTÜ Üniversitesi’nin kendisine vereceği ödülü almak üzere Ankara’ya gitmişti.
Bir kasıt yok
Ankara’da kaldığı otelden annesinin yanından gözaltına alınıp İstanbul’a getirilen Gürses, kaçma şüphesi bulunmadığı ve adresiyle konumu belli olduğu için hakkındaki gözaltı işlemi de eleştiri konusu oldu. Gürses’in avukatı Furkan Kamalak, “Youtube kanalında yapmış olduğu yayında dil sürçmesi oluyor ve aynı konuşma içerisinde bunu düzeltiyor, kasıtlı bir durum da yok’’ dedi.
Özlem Gürses’in elleri önden kelepçeli sağlık kontrolüne götürüldüğü görüntüleri basına yansıdı.
22 saatlik Eziyet
20 Aralık Cuma
Saat 08.30 – Özlem Gürses, suçlandığı yayını yaptığı perşembe gününden sonra cuma günü, SÖZCÜ TV’de ‘Para Politika’ yayını sunmak için SÖZCÜ TV stüdyosuna geldi.
Saat 12.00- Programı sunduktan sonra SÖZCÜ TV’den ayrıldı. Yolda annesini aldı ve ikisi birlikte, ODTÜ Üniversitesi’nde kendisine verilecek gazetecilik ödülünü almak için Ankara’ya gitti.
20.30- Yerleştikleri otel odasının kapısı çalındı, gelenler 3’ü erkek, ikisi kadın 5 polisti, kendisini gözaltına aldılar. “Avukatımı arayabilir miyim?” sorusuna “hayır” dediler ve telefonuna el koydular, gözaltına alınma gerekçesi açıklanmadı.
20.40- Özlem Gürses giyindikten sonra polislerle otel odasından ayrılırken, annesi Serpil Gürses telaş içindeydi, “Merak etme anneciğim” diyerek onu yatıştırdı.
23.00- Gürses Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken sağlık kontrolünden geçirildi. Ankara’dan uçakla İstanbul’a götürülmesi beklenirken yaşanan aksaklık sonrası karayolu tercih edildi.
21 Aralık Cumartesi
04.37- Gürses uzun Ankara yolculuğundan sonra İstanbul Vatan Emniyet yerleşkesine getirildi. Bunun öncesinde ise yine sağlık kontrolünden geçti.
12.35- Gürses geceyi Emniyet’te geçirdi, sonra polis ifadesi alındı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edildi.
13.47- Gürses, ifadesi alınmak üzere savcılığa getirildi.
15.15 – Savcı Özlem Gürses’in ifadesini almaya başladı.
16.50 – Savcılık ifadesi sona eren Gürses’i, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti.
18.15- Nöbetçi Hakim kararını açıkladı.
18.40- Gürses, avukatıyla açıklama yaptı.
19.00- Gürses, adliyeden ayrılıp evine gitti. Ankara’da kendisine değer görülen “En İyi Gazeteci Ödülü” törenini almayı kaçırdı.
DGM’lerde bile böyle bir uygulama yaşanmamıştı
Gazeteci Özlem Gürses’in gözaltına alınmasına hukukçu Turgut Kazan da tepki gösterdi. Kazan şunları söyledi:
“Bir haberi düzeltirsin, dezenformasyon dersin. Her sevmedikleri haber için bu yol izleniyor. Çok çirkin bir şekilde alınıyor insanlar. Bu dönemdeki kadar insanların özgürlükleriyle ilgili kötü uygulama örneklerine 62 yıllık meslek hayatımda hiç rastlamadım. Olağanüstü dönemlerden geçtik, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin hüküm sürdüğü dönemlerde bile böyle uygulamalar görmedim. Bir gazetecinin bu şekilde gözaltına alınarak bir ilden başka bir ile götürülmesi olacak şey değil. Söylediği söz, görüntüsüyle orada duruyor. Yerini, adresini gayet iyi biliyorlar. Hukuk ile bağdaşmaz, ayıptır.”
İstanbul Barosu Başkanı Av. Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu da son günlerde gazetecilere ve basın özgürlüğüne müdahale edildiğini söyledi ve “Bu ve benzeri davalarda özellikle düşünce ve ifade özgürlüğünü bastırmaya yönelik süreçlerin, uygulamaların ve davaların izleyicisi olduğumuzu beyan ediyorum” dedi.
Sanatçı, gazeteci ve siyasilerden tepki
Bunu da yaptınız yazıklar olsun
Özlem Gürses hakkında ev hapsi kararı verilmesine siyasiler de tepki gösterdi. CHP lideri Özgür Özel, “Gözaltı kararı ve ödül almak için gittiği Ankara’da tutulup İstanbul’a getirilişi yeterince ayıplı bir durumdu. Şimdi de ev hapsi… Bunu da yaptınız Türkiye’ye, yazıklar olsun” dedi.
İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu ise “Demokrasi, katılmadığınız fikirlerin dile getirilmesi halinde bile düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmayı gerektiren bir fazilet rejimidir” diyerek tepki verdi.
CHP eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Özlem Gürses, düşündüklerini cesurca dile getirebilen, onurlu bir gazetecidir” derken ABB Başkanı Mansur Yavaş da şöyle dedi: “Bu tür uygulamalar, bireysel bir hak ihlalinin yanı sıra basının özgürce görev yapabilmesi konusundaki endişeleri de artırmaktadır.”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, “İktidar gücünü gazetecileri çeşitli bahanelerle susturmak, sindirmek üzerinden test etmemeli” dedi.
Gazetecilere yönelik baskıya son verin
Basın meslek örgütleri ise Özlem Gürses’in gözaltına alınmasıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Basın Konseyi, “Özlem Gürses ve habercilik yaparken suçlanan tüm meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz” dedi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin açıklaması ise şöyle: “Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü, bu ülkede her görüşten insanın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkının teminatıdır. Ülkemizde ise her gün gazetecileri gözaltına almak ve tutuklamak amacıyla yeni bir suç tarif edilmektedir.Gazetecilik suç değildir.”
Güçlü kadına tahammülsüzlük
Oyuncu Berna Laçin, “Özlem Gürses’e yapılan sadece gözdağı değil, asıl mesele güçlü kadına olan tahammülsüzlüktür” derken yönetmen Nebil Özgentürk de “Özlem vicdanın seslerindendir, doğruları en samimi biçimde anlatır. Adaletli olmayı savunur. Gözaltına alınış biçiminin dahi hukukta yeri yoktur” diyerek tepki gösterdi.
Türkiye gazeteciler için cehennem oldu
Gürses’in meslektaşları da tepki gösterdi. Ayşenur Arslan, “Bu ülke gazeteciler için cehennem oldu”, Sedef Kabaş “Mesele TSK mı, gazeteci avı mı?” ve Uğur Dündar, “Annesinin yanından apar topar gözaltına alınması yerine ifadeye çağırılamaz mıydı? Hukukun bu şekilde işletilmesi doğru değil” dedi.