Ankara’da bir lokantada dün saat 19.30 civarında polis tarafından gözaltına alınan, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Ümit Özdağ ile şu saate kadar avukatlarının, milletvekillerinin görüşmelerini izin verilmedi. Özdağ’ın başka bir suçlama nedeniyle dosyasının genişletildiği, bu nedenle Zafer Partisi’nde genel başkanın tutuklanabileceği endişesine neden oldu. Özdağ saat 13.00’te adliyeye sevk edildi.
Genel başkan baş danışmanı Çınar Coşkunserçe, 8 saatlik yolculuk sonucu İstanbul’a gidildiğini, yolda geçen sürenin gözaltıdan sayılmadığını belirtti.
NEZARETHANEYE KONULMADI
Özdağ’ın saat 00.40 civarında emniyete giriş yaptığını kaydeden Çınar Coşkunserçe, “Edindiğimiz bilgiye göre genel başkanımız, nezarete konulmadı. Özel bir odada bekletildi ancak avukatlarıyla, milletvekilleriyle görüştürülmemesi hepimizi endişelendiriyor. Bugün saat 09.00’da adliyeye getirileceği söylenirken bu gerçekleşmediği gibi ne zaman getirileceği konusunda da avukatlara bile bilgi verilmedi.” dedi.
“BU DAVANIN SAVCISI ERDOĞAN”
Çağlayan Adliyesi’nin önünde açıklama yapan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Soruşturmaya konu olan konuşma Antalya’da, Özdağ’ın ikametgahı Ankara’da ama yargılaması İstanbul’da yapılıyor. Bu da bize sıkıyönetim dönemlerini hatırlatıyor. İstanbul’a özel sıkıyönetim savcılığı oluşturuldu da bu soruşturmalar burada devam ediyor? Bu davanın da savcısı sayın Erdoğan’dır. Kanun önünde eşitlik ilkesinden bizleri mahrum bırakıyorlar. Kendileri de yargı gücüyle millete sopa gösteriyorlar. Bunların tamamı aslında bir dönemi devam ettirmek için yaşanıyor. TBMM’deki milletvekili transferli de buna dahildir” dedi.
Dervişoğlu şu ifadeleri kullandı:
-Hepsi bir tek hedef için. Tek adam hakimiyetini güçlendirmek ve otokrasiyi kurumsal hale getirmek için.
-Sevdası Türkiye, kaygısı Türk milletinin geleceği olan herkesi cumhuriyet ve onun değerlerine bağlı, sorumluluk sahibi herkesi iktidar olmayı millete sahibi olmak zannedenlere karşı mücadele etmeye davet ediyorum.
-Bu millet sonsuza kadar yaşamaya kadar devam edecek. Bu devlet bugün devleti yönettiğini zannedenlere emanet edilemeyecek kadar kutsal bir yapı olması münasebetiyle o kutsiyet millet tarafından muhafaza edilecektir.
-Yaşasın Türk milleti, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. Mücadelemiz sonuna kadar sürecektir. Haksızlığa, hukuksuzluğa sonuna kadar direneceğiz.
ÖZGÜR ÖZEL DE ÇAĞLAYAN’DA
Bir siyasi partinin genel başkanının ifadesi alınırken, yardımcılarından bilgi almak zorunda kaldım.
Bir siyasi partinin genel başkanı, diğer partilerin genel başkanıyla rekabet etmek yerine kötü tasarlanmış bir operasyonu hukuk eliyle işletmektedir. Bu korkaklıktır, acziyettir.”
Özdağ için, “omuz omuza durmak için buradayım” diyen Özel, “Millet Erdoğan’a rakiplerini hapse atsın diye yetki vermedi. Yemek yerken gözaltına alsın, savcılarına sorgulatsın diye yetki vermedi” dedi.
Özel ayrıca, “İYİ Parti lideriyle kucaklaştığını belirterek, bütün muhalefet birbirleriyle yarışmayacak, birleşecekler demiş, Türkiye’nin ihtiyacı budur” ifadelerini kullandı.
Özel sözlerine şöyle devam etti:
Sokaktaki insan açlığı yoksulluğu, yalnızlığı konuşmak ve haykırmak ve bu iktidardan kurtulmak istiyor artık. Buraya görevlendirdiği bir aparat, 2 ay öncesine kadar siyasi olan bir aparat. Ben Erdoğan’ın yalancısıyım. “Bakan Yardımcılığı nedir” diye soran gazetecilere, “Eskiden bakanlar siyasi müsteşarları teknik olurdu, şimdi bakanlar teknik, yardımcıları siyasi”
Akın Gürlek de Ekim ayının ilk haftasına kadar siyasiydi. Burada önüne gelene geze geze seyyar bir giyotin olarak adaleti katletmiş ödül olarak da bakan yardımcısı olmuştu.
Bir hukukçu siyasete gitti mi geri gelemez ama buraya bir siyasi başsavcı getirdiler. O başsavcının 2 aydır saldırmadığı kimse kalmadı.