Gece çalışması 7,5 saati aşabilir mi?

GECE ÇALIŞMASI 7,5 SAATİ AŞABİLİR Mİ?
Annem İstanbul havalimanına yakın bir işyerinde çalışıyor. Akşam saat 7.00’de başlıyor ve gece saat 5.00’te paydos ediyor. Annemin çalışma süreleri mevzuata uygun mudur? (Seher B.)
SORULARINIZ İÇİN: [email protected]
4857 Sayılı İş Kanununa göre, saat 20.00’de başlayarak saat 06.00’ya kadar geçen süre “gece” olarak kabul edilir. Kadın veya erkek fark etmeksizin işçilerin gece çalışmaları 7,5 saati geçemez. Ancak, turizm, özel güvenlik, sağlık hizmeti ve petrol araştırma, arama ve sondaj faaliyetleri kapsamında yürütülen işlerde işçinin yazılı onayının alınması şartıyla 7,5 saatin üzerinde gece çalışması yapılabilir.
Gece ve gündüz işletilen ve nöbetleşe işçi postaları kullanılan işlerde bir çalışma haftası gece çalıştırılan işçilerin, ondan sonra gelen ikinci çalışma haftası gündüz çalıştırılmaları suretiyle postalar belirlenebilir. Gece ve gündüz postalarında iki haftalık nöbetleşme esası da uygulanabilir. Postası değiştirilecek işçi kesintisiz en az 11 saat dinlendirilmeden diğer postada çalıştırılamaz.
Kadın Çalışanların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmeliğe göre ise kadın çalışanların gece postalarında çalıştırılabilmeleri için işe başlamadan önce gece çalışmasında sakınca olmadığına ilişkin sağlık raporu alınması gerekir. Sağlık raporu işyerinde görevli işyeri hekiminden alınır. İşveren ayrıca işin devamı süresince çalışanın özel durumunu, işyerinde maruz kalınan sağlık ve güvenlik risklerini de dikkate alarak işyeri hekimince belirlenen düzenli aralıklarla çalışanların sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlar. Kadın çalışanın kocası da aynı veya başka bir işyerinde gece çalışıyorsa kadın çalışanın isteği üzerine gece çalışması kocasının çalıştığı geceye rastlamayacak şekilde düzenlenir.
Yargıtaya göre günde 11 saate kadar olan çalışmalar için ara dinlenmesi en az 1 saat, 11 saati aşan çalışmalarda ise en az 1,5 saat olarak verilmelidir. Buna göre, annenizin işe başladığı saatle paydos saati arasında 10 saatlik süre bulunuyor. Bunun bir saati ara dinlenme kabul edilirse geriye kalan 9 saatin 8 saati gece çalışma süresinde geçiyor. Anneniz, turizm, özel güvenlik veya sağlık hizmetinde çalışıyorsa ve yazılı onayı varsa gece 7,5 saatten fazla çalıştırılabilir. Aksi takdirde gece çalıştığı süre 7,5 saati aşamaz.
DEVLET İFLAS EDEN ŞİRKETTEKİ İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATINI KARŞILAR MI?
2002 yılında çalışmaya başladığım işyerimin sahibi 2018 yılında intihar etti ve şirket iflas erteleme açıkladı. Üç aylık ücretlerimiz İŞKUR tarafından ödendikten sonra işten ayrıldık. 16 yıllık kıdem tazminatımı alamadım. Avukat tutup dava açtığımda, havuzda toplanacak paradan bana ne kadar düşerse onu alabileceğim söylendiği için uğraşmadım. Dava açan arkadaşlarımıza komik paralar ödendi. Bu durumda devlet eski çalışanlara haklarını vermeli miydi? Bu arada patronum çok iyi ve gururlu bir insandı. Türkiye’de pastacılık konusunda duayendi H. K. (Serhat A.)
Patronunuza Allah’tan rahmet dilerim. Mevcut kanunlara göre, iflas eden veya konkordato ilan eden şirkette çalışanlar için devletin herhangi bir ödemesi bulunmuyor. İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında ise koşulları yerine getiren çalışanlara üç aya kadar ödenmeyen ücreti ödenir ve işsizlik maaşı (ödeneği) bağlanır. Ücret Garanti Fonu’ndan üç aya kadarki ücretin ödenebilmesi için işçinin söz konusu işyerinde son bir yıl içinde çalışmış olması gerekir. İflas eden şirketlerin çalışanlarına doğrudan devlet tarafından yapılan bir ödeme bulunmamaktadır.
Kıdem tazminatı fonu kurulmasını savunanlar, fon kurulması halinde işverenin iflas etmesi durumunda işçilerin kıdem tazminatını alarak mağdur olmalarının önlenebileceğini iddia ediyorlar. Şu anda kıdem tazminatı fonu kurulması konusunda bir çalışma bulunmadığını da vurgulayalım.
2008 SONRASI MEMURİYETE BAŞLAYANLAR 5434 SAYILI KANUNA TABİ OLURLAR MI?
10/04/1980 doğumluyum. İlk SSK girişim, 01/06/1999. 2000 yılından sonra 540 gün askerlik hizmetim var. 2011 yanında kamuya memur olarak girdim. Şu an toplam 6200 prim günüm var. Ne zaman emekli olabilirim? 2008 yılından önce SSK girişim olduğu için 5434 Sayılı Kanuna tabi sayılır mıyım? (Ali K.)
Herhangi bir statüde ilk defa sigortalı çalışmaya 8 Eylül 1999 öncesinde başlayanlar, tabi oldukları statünün gerektirdiği yaş dışındaki koşulları yerine getirdiklerinde emekli olurlar. Siz 8 Eylül 1999 tarihinden önce SSK’lı çalışmaya başladığınız için EYT kapsamında yer alırsınız. Kamu görevlisi olduğunuz için 4/c statüsünden emekli olabilirsiniz. 4/c statüsünde emekli olabilmek için 9000 prim gününü tamamlamak zorundasınız.
Kamu görevlisi olarak 15 Ekim 2008 tarihinden sonra çalışmaya başlayanlar 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa tabidir. Bu tarihten önce memuriyete başlayanlar ise 5434 Sayılı Kanuna tabidir. Askerliğinizi yedek subay olarak yapmış olsaydınız 5434 Sayılı Kanun kapsamında olurdunuz. Şu durumda 5434 Sayılı Kanun değil 5510 Sayılı Kanuna tabi olursunuz.
İŞÇİNİN RAPORLU OLDUĞU GÜNLERDE İŞVEREN ÜCRET ÖDEMEK ZORUNDA MI?
İşçinin istirahat ödemelerinde, ödeme yapılmaya kısım için işveren ödeme yapmak zorunda mıdır? (Dilek Ş.)
Kanuna göre, işçinin raporlu olduğu günlerde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından geçici iş göremezlik ödeneği verilir. Ödenek tutarı ayakta tedavide işçinin SGK’ya bildirilen günlük prime esas kazancının 3’te 2’si, yatarak tedavide ise yarısı kadardır. Aylık ücreti 30.000 TL olan işçinin günlük brüt ücreti 1000 TL’dir. Bu işçiye ayakta tedavide raporlu olduğu her gün için 666,67 TL, yatarak tedavide ise 500 TL geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
Kanun uyarınca, işçinin raporlu olduğu günlerde SGK tarafından karşılanmayan ücreti ödeme konusunda işverenin hiçbir yükümlülüğü yoktur. Ancak, bazı işyerlerinde işveren çalışanlarını mağdur etmemek için gönüllü olarak kalan tutarı ödeyebilmektedir.